***
Mike Hockney‘in meşhur Tanrı Serisinin ikinci kitabı olan Tanrı Fabrikası Yapay Zekayla çevrilmiş şekilde karşınızda ! …. indirmek yada online okumak için aşağıdaki linke tıklayın;
The God Factory – Tanrı Fabrikası
Buna benzer daha çok kitap için bkz. Felsefe Kitapları. Önümüzdeki günlerde serinin diğer kitaplarını da paylaşacağım… Kitaptan cımbızlanan bazı öz değişler ise şöyle sıralanabilir ….
Matematikle bağdaşmayan her şey imkansızdır.
Evrenin büyük sırrı, yaşayan matematik olmasıdır. Gerçek olan her şey matematikseldir ve matematiksel olan her şey gerçektir.
Matematik, bilim değil, gerçek gerçekliktir.
…canlı denklemler kendilerinin bilincine vardıkları noktada özgür ve belirsiz hale gelir.
Her şeye uyguladığımız beyin-zihin filtresinin tutsağıyız.
Ruhların Varoluşları asla sona eremez ancak Ebedi varoluşla nasıl başa çıkacaklarını seçmeleri gerekir. Bu en önemli sorudur.
Matematik, … zihin ve madde arasındaki iletişim protokolünü sağlar. Bunun anlamı, yeterince güçlü bir zihnin maddeyi kontrol edebileceği ve dönüştürebileceğidir.
Özgür irade, yalnızca zihnin mekan-zaman nedenselliğinin bir parçası olmaması nedeniyle mümkündür.
Başarılı kötülük daha az değil, daha fazla kötülüğe yol açar.
Kötülük sizi aşağı çekmez ve cezalandırmaz – aptallık bunu yapar.
İnsanlar kendilerince “iyi” olmaktan çok aslında gerçekten akıllı olmaya daha hevesli olsaydı dünyanın nasıl dönüşeceğini hayal edin?
Agrippa şöyle dedi: “Hiçbir şey akıllı ve mantıklı olanlardan gizlenemezken, değersiz olanlar sırları öğrenemez.” Rezonans yasasını vurguladı: “Benzer ve dolayısıyla bağlantılı olan her şey birbirlerinin gücüne çekilir.”
Şeytan için en büyük tehdit haçlar veya gümüş kurşunlar değil, AKIL’dır ve onu üzerimizde güçsüz kılar. Ancak akıl genetik değildir. Akıl diyalektiktir.
Şeytan, Diyalektik evrimin düşük bir aşamasındaki aptal insanlara, Gerçek Tanrıymış gibi görünebilir. Zira Kelimenin tam anlamıyla daha iyisini bilmiyorlar.
Bir Amerikan hava kuvvetleri atasözü şöyledir: “Büyük bir uçak yapmak için büyük bir düşman gerekir.” Aynı şekilde, en büyük Tanrı’yı yapmak için en büyük Şeytan gerekir.
…hiçbir şey yerine bir şey vardır çünkü matematik bunu garanti eder.
Leibniz işini yaptı. İnancı, vahyi veya deneyleri kullanmadı. Kullandığı tek şey saf akıl, saf mantık ve saf matematikti.
Ne kadar çok gücünüz varsa, o kadar çok ayartmayla karşılaşırsınız.
Mantıksızlık, kötülük kavramının anahtarlarından biridir.
Maddi bir ekonomiden çok, RUHSAL bir ekonomiye ihtiyacımız var. Tek kullanımlık materyalist çöplerden ziyade ruha gıda sağlayan ruhsal ürünler yaratmalıyız.
Nedensellik, dünyayı anlamak için ona empoze ettiğimiz zihinsel, düşünme kategorisinden başka bir şey değildir; gözlemlediklerimizin nedenlerinin bir yorumudur.
Hume’un fark ettiği gibi, garantili bilgiyle değil, alışkanlık ve beklentiyle uğraşıyoruz.
Bilim o kadar baskındı ki, ona yalnızca kendi şartlarıyla meydan okumak mümkündü ve bu, bilimlerin kraliçesi matematik olduğu için matematiksel olarak anlamına geliyordu.
(Metaryalist) Bilim kısır bir dünya görüşüdür, entelektüel bir çıkmaz sokaktır. Büyük sorulara büyük cevaplar sunmaz. Her şeyi bilmek istiyorsanız, bir Aydınlanmacı olmalısınız.
Renkli Şeyler 